EPDK'nın Tavan Fiyat Uygulamasına Dair Basın Açıklaması / 18/03/2021
EPDK’nın almış olduğu karara istinaden, 18 Mart tarihinde uygulamaya geçecek olan ve 2 ay süreyle akaryakıt fiyatlarına getirilecek olan tavan fiyat uygulaması maalesef sektörümüz paydaşlarına onarılması güç bir darbe vuracaktır.
Akaryakıt fiyatlarının 7 TL ortalamalarda olduğu bir dönemde toplamda 1 TL bile olmayan Bayi/Dağıtıcı karında %25 kesintiye yol açan bu karar yüzbinlerce sektör çalışanına Pandemi döneminde gelen ikinci büyük felaket olarak da adlandırabilir. Bu sebeple Sendika hukukçularımız ilgili kararı ivedilikle inceleyip kararın öncelikle yürütmesinin durdurulması ve sonrasında iptali için gerekli girişimlerde bulunacaklardır.
Öte yandan, Serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı ülkemizde fiyatlara bu şekilde müdahale edilme imtiyazının, koalisyon döneminde icrai yetersizlikler sebebiyle yetkileri arttırılmış bir kurumca kullanılması, güçlü başkanlık dönemi içerisinde yönetildiğimiz bu dönemde üzerinde düşünülmesi gereken bir başka olgudur. Yapılan bu müdahale pompa fiyatlarına indirim olarak görülmesine rağmen esasında bayi ve dağıtıcı şirketinin karlılığına direkt müdahaledir ve büyük bir yetki kullanımıdır.
Amacının vatandaşa daha uygun fiyat ile akaryakıt satışının olduğunu hedefleyen EPDK, fiyatlandırma sistemi içinde almış olduğu litre başı 5 krş’luk gelir payından neden feragat etmemektedir ve tüm yükü bayi ve dağıtıcı şirkete yüklemektedir. Bu gelirinden feraagat etmesi en azından bizim üzerimizdeki yükü de azaltacaktır.
Koalisyon hükümetleri zamanında icraatın rahat gerçekleştirilebilmesi için oluşturulan özel düzenleme kurulları, güçlü iktidar ve başkanlık sistemi yönetimlerinde tekrar gözden geçirilmeli ya da geçilmesi tartışılmalıdır. Aksi taktirde bu çeşit kanunun ve ticaretin normal akışına uygun olmayan veya kesinlikle tartışmaya açık diyerek en hafif şekilde geçebileceğimizi yanlış uygulamalarla karşılaşabilir ve vahim sonuçları gerçekleşmesine sebep olabiliriz.
2 ay öncesinde başlayan Silici-1 ve Silici-2 operasyonları ile sektörde yaşanan vergi kaçakçılığına (Yaklaşık 27 milyar TL) yapılan müdahale ortadayken, alınan bu karar kanunlara saygılı düzgün istasyon işletmecilerine bir ceza niteliği taşımaktadır.
Eylül ayında Otogaz ile başlayan ve Aralık ayında da Akaryakıtta uygulanan eşel mobil sistemi ile zaten fiyatlar sabit tutulmaktadır. Sadece uygulanan eşel mobil sisteminin devletimizde yarattığı ÖTV kaybı yaklaşık 4 milyar TL’ye ulaşmıştır.
Buna rağmen EPDK başkanının geçtiğimiz günlerde yenilediği “ Nerede 1 krş daha düşük fiyat var ise orayı tercih edin” söylemi ile vergi kaçakçılığı yaparak fiyatlarını düşüren istasyonları adres göstermiş ve adeta onları ödüllendirmiştir.
Motorin satışında akaryakıt istasyonları brüt olarak litrede 1 TL kazanmaktadırlar. Bu brüt gelirin içinde; personel gideri, elektrik, su, kira, stopaj giderlerini çıkardığımızda ortalama 55 krş gelir kalmaktadır.
Diğer yandan uygulanan merkez bankası faiz kararları ile bankaların uyguladığı komisyon oranları %0.99 dan şuanda %1.70 lere gelmiştir. Aradaki fark TL bazında 45 krş seviyesindedir. İstasyon sahibinin eline kalan net kar ise sadece litrede eksi 10 krş tur.
Durum böyle iken 17-25 krş fiyatların indirilmesi kararı istasyonların daha da zarar etmesi ve batmasına sebep olacaktır.