Akaryakıtta Yeni Düzenlemeler Meclis'te... / 20/04/2021
AK Parti milletvekilleri tarafından TBMM Başkanlığına sunulan Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Petrol Piyasası Kanunu'ndaki değişiklik teklifi.
Tekliflerin İçerikleri
1) Maliye’ye 7 günlük fatura düzenleme süresini kısaltma yetkisi veriliyor
Şu anki düzenlemeye göre, faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenlenmesi gerekiyor. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılıyor (VUK. Mad. 231/5).
Yeni torba yasa teklifi ile, bu düzenlemede değişikliğe gidilerek, Maliye’ye; kayıt dışı ekonomi ile etkin bir şekilde mücadele etmek ve vergi güvenliğini sağlamak amacıyla mal veya hizmetin nev'i, miktarı, fiyatı, tutarı, satışın yapılma şekli, faaliyet konusu, sektör veya mükellefiyet türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, 7 günlük fatura düzenleme süresini indirme ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirme konusunda yetki veriliyor.
2) ÖTV ve KDV’nin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla Maliye’ye teminat isteme yetkisi veriliyor
Vergi Usul Kanununun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasına (8) numaralı bent olarak eklenmesi öngörülen düzenleme ile; 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında lisansa tabi faaliyetlerde bulunanlar ile söz konusu madde gereğince bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretleri kullanma zorunluluğu getirilen ürünleri imal veya ithal edenlerden gerek yeni işe başlama sırasında gerekse faaliyet süresince ve aynı zamanda bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin verilmesinden önce, bu faaliyetlere ilişkin piyasadaki rekabet eşitsizliğinin meydana gelmesine engel olmak, söz konusu mal ve ürünlere ilişkin olarak hesaplanan ÖTV ile KDV başta olmak üzere doğacak vergilerin tahsilini güvence altına almak amacıyla, Maliye’nin maddede belirtilen tutar ve oranda teminat alması öngörülüyor.
Söz konusu düzenleme ile, Maliye; 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında lisansa tabi faaliyetlerde bulunanlar ile bu madde uyarınca bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretleri kullanma zorunluluğu getirilen ürünleri imal veya ithal edenlerden;
- Yeni işe başlayanlarda 10 milyon Türk Lirasına kadar,
- Faaliyeti devam edenlerde ise 100 milyon Türk Lirasını geçmemek üzere bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının yüzde 1 'ine kadar,
- Ayrıca bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretler verilmesinden önce bu ürünler nedeniyle hesaplanan ÖTV ve KDV tutarının toplamına kadar doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla,
6183 sayılı Kanunun 10. maddesinde yer alan menkul mallar hariç olmak üzere anılan maddede sayılan türden teminat almaya, mükelleflerin; faaliyet alanı, hukuki statüsü, mükellefiyet süresi, aktif veya öz sermaye büyüklüğü, çalışan sayısı, hakkında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma yönünde olumsuz rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı, iş veya üretim hacmi ile ürün ve mükellef gruplarını ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, teminatın; türünü, tutarını, verilmesi gereken zamanı, iadesi ile tamamlanmasına ilişkin hususları belirleme, teminat tutarım lisansa tabi faaliyetlerde lisans türleri itibarıyla farklılaştırmaya, bentte yer alan oran ve tutarları sıfıra kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya, hangi hâllerde teminat aranılmayacağını ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirleme yetkisi veriliyor.
3) ÖTV ve KDV teminatı konusunda getirilen zorunluluğa uymayanlara önceki yıl cirosunun binde 3’ü tutarında özel usulsüzlük cezası kesilecek
Yukarıda da ifade edildiği üzere, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasına (8) numaralı bent olarak eklenmesi öngörülen düzenleme ile Maliye’ye, ÖTV ve KDV ile doğacak doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla teminat isteme yetkisi veriliyor.
Aynı torba yasa teklifi ile, VUK’un mükerrer 355. Maddesine eklenmesi öngörülen başka bir düzenleme ile de, bu (8) numaralı bentte yer alan zorunluluklara uymayanlara, (1) numaralı bentte yer alan tutarın (2021 yılı için 2 bin 500 TL) 10 katından (25 bin TL) az olmamak üzere bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının binde 3’ü tutarında özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülüyor.
Tam olarak dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, ilk defa özel usulsüzlük cezası cironun belli bir oranı kadar kesilecek. Yapılan bu düzenleme, özel usulsüzlük cezaları için bir devrim niteliğinde.
4) Akaryakıt sektöründeki kayıt dışılıkla mücadele için yeni bir kaçakçılık suçu ve cezası ihdas ediliyor
Vergi Usul Kanununun 359. maddesine (c) fıkrasından sonra gelmek üzere (ç) fıkrası eklenerek, akaryakıt piyasasındaki kayıt dışılık ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi ve belge düzenlenmemesi suretiyle birim fiyat üzerinden yapılan haksız rekabetin önüne geçilmesi amacıyla gerek kaçak alınan akaryakıtın gizlenmesi gerekse akaryakıt kaynaklı olarak ödenmesi gereken vergilerin alınan ve/veya satılan akaryakıta ilişkin fatura vb. belgeleri düzenlememek suretiyle ziyaa uğratılması amacıyla, ödeme kaydedici cihazlardaki mühürleri kaldıran, donanım veya yazılımını değiştiren veya yetkilendirilmiş olsun ya da olmasın ödeme kaydedici cihazın hafıza birimlerine, elektronik devre elemanlarına veya harici donanım veya yazılımlarla olan bağlantı sistemine ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemlere fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale ederek;
- Gerçekleştirilen satışlara ait mali belge veya bilgilerin cihazda kayıt altına alınmasını engelleyen,
- Cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştiren veya silen,
- Ödeme kaydedici cihaz veya bağlantılı diğer donanım ve sistemler ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemler tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyen veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet verenlerin
üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması öngörülüyor.
Söz konusu düzenleme şu şekilde:
"ç) Hazine ve Maliye Bakanlığınca yetkilendirilmediği halde, ödeme kaydedici cihaz mührünü kaldıran, donanım veya yazılımını değiştiren veya yetkilendirilmiş olsun ya da olmasın ödeme kaydedici cihazın hafıza birimlerine, elektronik devre elemanlarına veya harici donanım veya yazılımlarla olan bağlantı sistemine ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemlere fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale ederek; gerçekleştirilen satışlara ait mali belge veya bilgilerin cihazda kayıt altına alınmasını engelleyen, cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştiren veya silen, ödeme kaydedici cihaz veya bağlantılı diğer donanım ve sistemler ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemler tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyen veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet verenler üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
5) Bu yeni kaçakçılık suçu için vergi incelemesine başlanılmadan da kamu davası açılabilecek
Torba yasa teklifi ile Vergi Usul Kanununun 367. Maddesine eklenmesi öngörülen yeni bir fıkra ile, Vergi Usul Kanununun 359. maddesine eklenecek olan (ç) fıkrasında sayılan fiillerle işlenen kaçakçılık suçlarıyla etkin bir şekilde mücadele edilmesi ve tespit edilen hususların bir an önce yargı makamlarının önüne getirilmesi amacıyla, bu fiillerle işlenen suçlarda,
- Vergi incelemesine başlanmadan ya da
- İncelemenin bitmesi beklenmeden
vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcıları tarafından düzenlenen rapor ile ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasının Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi ve kamu davasının açılması bakımından da incelemenin tamamlanması şartının aranılmaması öngörülüyor.
Bu düzenlemenin sadece eklenmesi öngörülen (ç) fıkrası ile ilgili olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Aksi halde, bu düzenleme, düzenlenme gerekçesi dışında kullanıldığı takdirde, uygulamada büyük bir kaosa neden olabilir. Aman dikkat!
Söz konusu düzenleme aynen şu şekilde;
“MADDE 5- 213 sayılı Kanunun 367 nci maddesine üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"359 uncu maddenin (ç) fıkrasında yazılı suçların işlendiğinin inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından bu tespitlere ilişkin rapor düzenlenir ve rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla birlikte keyfiyet Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. Kamu davasının açılması için incelemenin tamamlanması şartı aranmaz.”
6) Lisansa vergi borcu olmama şartı geliyor
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında enerji alanında belirli izinler alınmak suretiyle faaliyette bulunulmakta olup, söz konusu ürünler ÖTV ve KDV Kanunları kapsamında yüksek oranlarda vergiye tabi stratejik ürün niteliğinde.
Torba yasa teklifinde yer alan bir düzenleme ile, belirtilen lisans türleri ile EPDK tarafından belirlenecek diğer lisans türlerinde gerçekleştirilen faaliyetlerden doğan kamu alacaklarının tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla belirli işlemlerde lisans sahiplerinin vergi dairesine borcunun bulunmaması şartı getiriliyor.
Ayrıca, güvenli ve istikrarlı piyasa yapısının güçlendirilmesi ve rekabet ortamının korunması bakımından 5015 sayılı Kanunla EPDK’ya verilmiş olan lisans sahiplerinin faaliyetlerine ilişkin özel şart, teknik ve ekonomik kriter, bayilik teşkilatı, depolama kapasitesi gibi hususları belirleme yetkisine yönelik uygulamalar netleştiriliyor. Böylece bayilik teşkilatı oluşturma, asgari satış miktarı ve benzeri hususlara ilişkin yükümlülüklerin serbest piyasa ekonomisi temelinde makul seviyelerde tutularak, kademeli bir şekilde belirlenebilmesi mümkün olabilecek.
Söz konusu düzenleme aynen şu şekilde;
“MADDE 6- 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 3 üncü maddesine on birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu Kanuna göre dağıtıcı, ihrakiye teslimi ve bayilik lisansları ile Kurum tarafından belirlenen diğer lisans türlerine ilişkin olarak lisans başvurusu, lisans tadili veya lisans süresi uzatılmasına ilişkin taleplerin yerine getirilmesi için 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcun bulunmaması şarttır. Lisans sahiplerinin vadesi geçmiş borcu bulunmadığına dair bilgiler, Kurum tarafından Gelir İdaresi Başkanlığından temin edilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları Gelir İdaresi Başkanlığının görüşünü alarak belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurum lisans sahipleri için bayilik teşkilatı oluşturma ve asgari satış miktarı sağlama şartları da dâhil olmak üzere teknoloji, kalite, güvenlik, hizmet ve teşebbüsün sürdürülebilirliğine ilişkin olarak teknik, ekonomik kriterler ve özel şartlar belirleyebilir. Belirlenen kriter ve şartları sağlayamayanların lisansı sona erdirilir. Bu fıkrada yer alan hususlara ilişkin düzenlemeler Kurumca çıkarılan yönetmelikle yapılır.”
7) Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele için bayi denetim ve otomasyon sistemini kuranlara da sorumluluk getiriliyor
Torba yasa teklifinde yer alan bir düzenleme ile, akaryakıt kaçakçılığı ile etkin mücadele edilebilmesi için bayi denetim sisteminin kurulmasında ve uygulanmasında dağıtıcı lisansı sahiplerine hizmet veren otomasyon şirketlerinin yetkilendirilmesi ve müştereken sorumlu tutulmaları öngörülüyor. Bu şekilde, gerek otomasyon sisteminin kurulması gerekse işletilmesi aşamaları çok daha kontrollü bir hale getiriliyor.
Söz konusu düzenleme aynen şu şekilde;
“MADDE 7-5015 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin altıncı fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler ve mevcut beşinci cümlesine "dağıtıcılara” ibaresinden sonra gelmek üzere "ve yetkilendirilen tüzel kişilere” ibaresi eklenmiştir.
"Dağıtıcı lisansı sahibi, Kurumca yetkilendirilen tüzel kişiler aracılığı ile denetim sistemini kurar ve uygular. Denetim sistemini kuracak ve uygulayacak tüzel kişilerde aranacak idari, mali ve teknik şartlar ile bu tüzel kişilerin hak ve yükümlülükleri Kurum tarafından belirlenir. Denetim sisteminin kurulması ve uygulanmasına ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden lisans sahibi ile Kurumca yetkilendirilen tüzel kişiler müştereken sorumludur.”
8) Dağıtıcının dağıtıcıya akaryakıt satışı yasaklanıyor
Dağıtıcılar arası akaryakıt ticareti, sektörün etkin bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmesi için önemli bir araç. Bu aynı zamanda akaryakıt arzının kesintisiz bir şekilde devamı için de gerekli. Özellikle akaryakıt ithalatı gerçekleştirme kapasitesi olmayan küçük ve orta ölçekli dağıtıcılar piyasa faaliyetlerini sürdürebilmek için dağıtıcılar arası akaryakıt ticaretini sıklıkla kullanıyorlar. Ancak ithalat veya rafineri kanalı ile temin edilen akaryakıtın birden fazla kere el değiştirmesi maliyet artırıcı bir unsur olduğu kadar, akaryakıtın dolayısıyla piyasasının izlenebilirliğine ciddi oranda zarar veriyor.
Torba yasada yer alan bir düzenleme ile, dağıtıcıların başka bir dağıtıcıdan aldığı akaryakıtı başka bir dağıtıcıya tekrar satmasına sınırlama getirilerek, dağıtıcılar arası ticaret yeniden düzenleniyor.
Söz konusu düzenleme aynen şu şekilde;
“MADDE 8- 5015 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına beşinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Dağıtıcılar, herhangi bir dağıtıcıdan aldıkları akaryakıtı başka bir dağıtıcıya satamazlar.”
9) Otomasyon yükümlülüğünü yerine getirmeyen lisans sahiplerine ve otomasyon şirketlerine ceza geliyor
Torba yasa teklifinde yer alan bir düzenleme ile, 5015 sayılı Kanunda bayi denetim sisteminin kurulmasında ve uygulanmasında dağıtıcı lisansı sahiplerine hizmet veren otomasyon şirketlerinin yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, dağıtıcı lisansı sahiplerinin yanı sıra bu şirketlere de ceza uygulanması öngörülüyor.
Söz konusu düzenleme şu şekilde;
“MADDE 9- 5015 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına (ğ) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve diğer bent buna göre teselsül ettirilmiştir.
"h) Denetim sistemini usulüne uygun olarak kurmak ve uygulamak üzere yetki verilen tüzel kişilere, yükümlülüklerini yerine getirmemeleri hâlinde dağıtıcı lisansı sahibine (ç) bendi uyarınca uygulanan cezanın onda biri uygulanır.”
10) Hile ve yalan beyanda bulunanların lisansı iptal edilecek
Diğer bir düzenleme ile, VUK’un 359. maddesinin (a) ve (b) fıkraları kapsamında; muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma suçları ile söz konusu maddenin bu Kanunla ihdas edilen (ç) fıkrasında yazılı suçları işlediği tespit edilenler ile dağıtıcılar arası akaryakıt ticareti ile ilgili hükümlere aykırı hareket edenler, VUK’un mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendine göre istenilen teminatı vermeyenler hakkında idari yaptırım uygulanabilmesi ve Kanuna karşı hile veya yalan beyanda bulunulmasından dolayı lisansı iptal edilenlerin tekrar piyasaya girişinin engellenmesi öngörülüyor.
Buna göre,
- Bu düzenleme kapsamında lisansı iptal olanlara yeniden lisans verilmeyecek. Lisans sahibinin tüzel kişi olması durumunda söz konusu iptale konu fiilin işlendiği tarih itibarıyla; yüzde ondan fazla paya sahip ortaklara, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile temsil ve ilzama yetkili olanlara ve bu kişilerin ortak, yönetim kurulu başkan veya üyesi olduğu ya da temsil ve ilzama yetkili olduğu tüzel kişilere de lisans verilmeyecek.
- Bu Kanuna göre lisansa tabi faaliyetler ile ilgili olarak, Vergi Usul Kanununun 359. maddesinin (a) ve (b) fıkraları kapsamında; muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma suçları ile aynı maddenin (ç) fıkrasında yazılı suçların işlendiğinin anılan Kanunun 367. maddesi uyarınca Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi ile birlikte durum EPDK’ya iletilecek ve bu Kurum tarafından her türlü tesiste (rafineri hariç) lisansa tabi tüm faaliyetleri kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçici olarak durdurulacak ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmeyecek. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilecek. Bu bent kapsamında kalan fiillere ilişkin olarak verilen idari para cezaları ödenmediği müddetçe lisansa konu tesis için lisans verilmeyecek. Bu bent kapsamındaki suçlara ilişkin vergi incelemesi sonuçlanıncaya kadar söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmeyecek.
- Dağıtıcılar arası akaryakıt ticaretine ilişkin hükümlere aykırı davrandığı tespit edilen dağıtıcılara önce idari para cezası uygulanacak, bu aykırılığın lisans sahibi tarafından iki yıl içerisinde tekrar edilmesi halinde dağıtıcı lisansı iptal edilecek.
- VUK’un mükerrer 257/8. Maddesine göre istenilen teminatı vermeyenlerin ilgili piyasa faaliyetleri teminat verilinceye kadar durdurulacak, bu süre içinde söz konusu tesis veya faaliyet için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmeyecek.
11) Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) ve elektrik piyasalarında belirli izinler almak suretiyle faaliyette bulunanlara da vergi borcu bulunmama şartı geliyor
Torba yasadaki diğer bir düzenleme ile, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre dağıtıcı ve bayilik lisansları ile EPDK tarafından belirlenen diğer lisans türlerinde gerçekleştirilen faaliyetlerden doğan kamu alacaklarının tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla lisans başvurusu, lisans tadili veya lisans süresi uzatılmasına ilişkin taleplerin yerine getirilmesi için 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında her yılın belirli bir ayında lisans sahiplerinin vergi dairesine vadesi geçmiş borcunun bulunmaması şartı getiriliyor.
Böylelikle vergi yoğun sektörler olan akaryakıt ve LPG piyasasında faaliyet gösteren taraflara ilişkin olarak vergi tahsilat kapasitesinin büyük oranda iyileştirilmesi amaçlanıyor.
Söz konusu düzenleme şu şekilde;
“MADDE 11- 2/3/2005 tarihli ve 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3 üncü maddesine dokuzuncu fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Bu Kanuna göre dağıtıcı ve otogaz bayilik lisansları ile Kurum tarafından belirlenen diğer lisans türlerine ilişkin olarak lisans başvurusu, lisans tadili veya lisans süresi uzatılmasına ilişkin taleplerin yerine getirilmesi için 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcun bulunmaması şarttır. Lisans sahiplerinin vadesi geçmiş borcu bulunmadığına dair bilgiler, Kurum tarafından Gelir İdaresi Başkanlığından temin edilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları Gelir İdaresi Başkanlığının görüşünü alarak belirlemeye Kurum yetkilidir.”
12) Teminat vermeyenlerin faaliyetleri durdurulacak!
Torba yasada yer alan diğer bir düzenleme ile, VUK’un mükerrer 257/8. Maddesine göre istenilen teminatı vermeyenlerin ilgili piyasa faaliyetlerinin teminat verilinceye kadar durdurulması, bu süre içinde söz konusu tesis veya faaliyet için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmemesi öngörülüyor.
Söz konusu düzenleme şu şekilde;
“MADDE 12- 5307 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
"e) Bu Kanun kapsamında lisansa tabi faaliyetlerde bulunanlardan, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendine göre istenilen teminatı vermeyenlerin ilgili piyasa faaliyeti teminat verilinceye kadar durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis veya faaliyet için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez.”
13) Bitkisel yağ ve atıklarından akaryakıt olarak kullanılabilen ürün üretenler kaçakçılık kapsamına alınıyor
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesi kapsamında izin alınmaksızın solvent, madenî yağ, baz yağ, asfalt ve benzeri petrol ürünlerinden akaryakıt üreten, satışa arz eden, satan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticarî amaçla satın alan, taşıyan veya saklayan kişilere adli yaptırım uygulanıyor. Ayrıca, gelişen teknoloji ile birlikte petrol bazlı olmayan diğer maddelerden de kaçak akaryakıt olarak kullanılabilme özelliğine sahip ürünler üretilebiliyor. Bu ürünler arasında bitkisel yağ ve bunların atıkları geliyor.
Torba yasada yer alan bir düzenleme ile de, kaçakçılıkla mücadelede zafiyet oluşturulmaması açısından akaryakıt yerine kullanılan diğer ürünlerin de Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili kaçakçılık fıkrasına eklenmesi öngörülüyor.
Söz konusu düzenleme aynen şu şekilde;
“MADDE 13- 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinin on ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Akaryakıt yerine kullanılan diğer ürünler yönünden de bu fıkra uyarınca cezaya hükmolunur."