Otogaz yerine tüp gaz...

EPGİS Başkanı Aktaş, kaçakçıların ÖTV’si daha pahalı otogaz yerine tüp veya dökme gaz sattıklarını, ÖTV farkından milyarlarca liralık haksız kazanç elde ettiklerini söyledi.Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş, akaryakıtta özellikle maliyetin altına satış yaparak vergi kaçırmanın giderek sıklaştığını belirterek, bunun Hazine’ye yıllık faturasının 20 milyar liraya ulaştığını söyledi. Akaryakıt kaçakçılığı yöntemleri hakkında bilgi veren Aktaş, kamuoyunun gündemine sayaçlardan eksik ürün verilmesi veya sayaç ayarlanması gibi yöntemlerin, genel içinde çok küçük miktarda kaldığını ve bunun buzdağının görünen yüzü olduğunu söyledi.

Otogaz yerine tüp gaz

Maliyetin altında akaryakıt satışı yapanların en çok kullandığı yöntemlerden birinin, özel yazılımlar aracılığıyla yazar kasaların beynini her gece sıfırlamak olduğunu ifade eden Fesih Aktaş, hiç satış yapmadan alınan Z raporları sayesinde verginin de oluşmadığını aktardı.

Türkiye’de tüketimi giderek artan LPG konusunda da önemli miktarda kaçakçılık yapıldığını söyleyen Aktaş, bunların da arabalarda kullanılan otogaz yerine ev tüplerinde kullanılan tüplü gaz veya fabrika ve sanayide kullanılan dökme gaz doldurduğunu bildirdi. Otogazda litre başına 1,778 lira olan ÖTV’nin, tüplü ve dökme gazda 1,210 lira olduğunu vurgulayan Fesih Aktaş, ÖTV farkı kaynaklı milyarlarca liralık haksız kazanç oluştuğunu kaydetti.

Bu konuyu EPDK’nın LPG Dairesi’nin de mercek altına aldığı bilgisini veren Aktaş, bir diğer sıkıntılı konu başlığını ise kamu ihalelerine aşırı düşük teklif verenlerin oluşturduğunu anlattı. Bunların da mutlaka peşine düşülmesini isteyen Aktaş, benzer şekilde faturasız yapılan satışların da vergi kaybını oluşturan diğer önemli unsur olduğunu bildirdi. Yapılan hesaplara göre Türkiye’de satılan akaryakıtın yaklaşık yüzde 18’i ile 22’sinin kaçak olduğunu dile getiren Aktaş, bunun sadece yüzde 1’ini eksik ürün satışının oluşturduğunu öne sürdü. EPGİS olarak bu tarz satış yapan çürük elmaların sektörden ayrılarak en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini belirten Fesih Aktaş, ilgili kurumların sayaç kontrolüne verdiği önem kadar, Hazine’ye büyük yük oluşturan kaçak akaryakıt konusunun da üzerine gitmesi gerektiğini bildirdi.

Rafineri fiyatı altına satış

Türkiye’de bilinenin aksine akaryakıt bayilerinin ürün fiyatlarında herhangi bir etkisi olmadığını söyleyen Aktaş, uluslararası ürün fiyatları ve kurlara bağlı olarak istasyonların kâr marjlarının EPDK tarafından belirlendiği bilgisini verdi.

Buna rağmen bazı istasyonların rafineri çıkış fiyatının bile altında ürün satabildiğini dile getiren Aktaş, bunun da kaçakçılık kaynaklı olduğunu söyledi. Bazı firmaların tek bir irsaliye ile birden fazla istasyona satış yaparak her diğer istasyonlardan yüzde 18 kazandığını belirten Aktaş, marker uygulamasının soruna çözüm olmadığını, yani düşük fiyata satılan akaryakıtın da markerlı olabileceğini ifade etti. Özellikle fatura kesmeme kaynaklı kaybın önlenmesi için tüketicilere bir çeşit vergi iadesi uygulaması yapılmasını öneren Aktaş, “Vergisini ödemeyen firmalar listesinde hep akaryakıt firmaları var. Çünkü firma ortadan kaybolmuş” dedi ve ana dağıtıcıların antrepo- depolarına da sayaç takılmasını istedi.

Sektörde son 5 yıldır kârlılığın aynı kalmasına karşın sürekli ek yüklerle karşılaştıklarını vurgulayan Aktaş, sayıları 13 bini bulan akaryakıt istasyonlarından 2 bin 700 tanesinin internet platformu üzerinden satışa çıkarıldığını kaydetti.